Değerli meslektaşlarım,
Yıllardır aynı sektör içerisindeyiz. Birinci nesilden devir aldık en iyi şartlarda sürdürebilirlililği sağlamaya çalışıyoruz. Her geçen gün çok hızlı değişen konjonktürde yarınımızı düşünüyor sorumluluğumuzdaki yük o kadar ağır ki birkaç misli kadar katma değerli işler ile fayda sağlamaya çalışıyoruz. Çünkü bize biçilen görev böyle diyor.
Maalesef ki, İnsan sahip olduklarının bugünkü toplamı ile değil, fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamı kadarıdır. Bir şeyin imkansız olduğunu iddia eden yüz kişiye sormuşlar bunlardan doksan dokuzu o işi yapmaya isteksizmiş. Bilin bakalım neden? Neyin imkansız olduğunu söylemek zordur çünkü dünün önce keşke ’si, rüyası, bugün sana ulaşan bu metinlerde okudukların, geleceğin realitesidir.
Bundan yirmi yıl sonra yapmadığınız şeylerden dolayı yaptıklarınızdan daha fazla pişman olacaksınız. Demir alın ve güvenli limanlardan çıkın artık. Rüzgârı arkanıza alın; araştırın, hayal edin ve keşfedin. Rüzgârın yönünü tayin edemeyiz ama geminin yönünü değiştirebiliriz.
Marka, her ürünün bedelini ödeyen değil, sadece onu hak edene başarıyı getirecektir. Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu yaratmaktan geçer. Sonuç olarak Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız vardığınız yerin hiç önemi yoktur.
Aklımızda bu günlerde çok hızlı kabuk değiştiren iş hayatımızda geçmiş ile ilgili hep keşke’ler geliyor değil mi? Hadi biraz samimi olalım.
Her ne olacaksak olalım, ama sektörümüzde isimizde en iyisi olalım.
Zaten en iyi bildiğimiz işin ucundan tutup; profesyonelce, derleyip, toparlayıp, kurumsal hale getirip; sektörün gidişatının nereye gittiğini bilmemize rağmen sorulduğunda neden ise bildiğimiz ve aklımızda ancak bir türlü başlayamadığımız sektörel hedefimizi yerel, ulusal ve uluslararası arenalarda takım olarak gerçekleştireceğiz.
Farkındalık, Yenilik, Değişim ve Gelişimi sağlayamazsak bu sahada biz yerine yeni nesil oyunculara yer açılmaya az zaman kaldı, sektörde oyun kurucumu olalım yoksa bizden önce davranan şirketleri kopyalayan mı? Hadi iş başına !
Selahattin YILMAZ