2023 Nisan’dan geri sayım başlasın.
Nereden çıktı şimdi bu diye soracaksınız. Dostlar, arkadaşlar ile sohbet ederken hep aynı şeyleri söylemekten artık yoruldum. Bakınız ben; ‘’ BİLMİYORUM ’’ dedikçe sanki biliyor ama paylaşmıyorum gibi düşünenler oluşuyor. Benim ne haddime! Ben kimim, sen kimsin, o kim? Dünya bilmiyor, sana bana laf ‘mı düşer. Düşmez elbette. Bazıları için? Kesinlikle herkesin sosyal çevresinde birkaç kişi vardır ‘’ben bilirim’’ diyenlerden. Otur bakalım yerine sen… Tanıdık geldi birden değil mi?
Tüm samimiyetim ile tekrar buradan yazıyorum. Yazdıklarım yalnızca bireysel fikirlerimin sentezlenmesinden oluşan öngörü ve/veya tamamen bir hayal ürünü olup, hiçbir finansal veri diğer her türlü veriler, formül, parametrelerden, siyasi, sosyal konulardan oluşmamaktadır.
Yalnızca mevcut içinde bulunduklarımız hakkında düşündüğümde aklıma gelenleri paylaşmak isterim hepsi bu kadar doğal ve basit.
Peki ya gelecek Nisan 2023 hakkında nasıl yazıyoruz? Evet gelecek hakkında hiç kimsenin ölçümleme, yorum yapma kabiliyeti olmadığı gibi, gerek sosyal gerekse de ekonomi hakkında geleceği okuyabilme kabiliyetini globalde zaten kaybetmiş bir insanlık olarak bu tespitlerimi hayal ürünü de olsa yine de paylaşmak istedim ve gün itibari ile de yayınladım.
Aslında sizler ile paylaşmak istediğim hedefimizi 2023 Nisan’a kadar çok dikkatli, temkinli ve en asgari zarar ziyan ile yaşamaya davet çıkartmak adına uyarmak isterim. Peki bu metin hangi bilgiye hizmet ediyor, kaynağı nedir? Elbette, tamamen hayal ürünüdür.
Aşağıdaki 8 değişik birbirinden tamamen bağımsız sorulara kendi pencerenizden cevaplayınız.
1.Değerli dostlarım, ARZ ve TALEP ’in her ikisinde birlikte senkronize edilmiş gibi yükselmesinin ne anlama geldiğini bileniniz var mı, kaç kişi biliyor? Sonuç?
2.Yıllardır Ekonomi nedir diye sorarlar 3 aşağı 5 yukarı bir şeyler söylerdik. Şimdi ise 2021 yılındayız. Ekonomi nedir diye sorduğumda, yine 10 kişiye soralım çok değerli akademisyen hocalarımızı da tenzih ediyorum ancak kendilerinin ezbere bildikleri ekonominin tanımı bugün için artık eskisi ile aynı alfabeden olduğunu umarım söylemiyorlardır. Var ise şayet lütfen insanlık adına paylaşınız.
3.Sosyal çevrenizdeki insanlar başta olmak üzere (ticari networkünüzden bilerek bahsetmiyorum) hatta en yakınlarınızdan on kişiye şöyle bir analiz yapalım yalnızca 2 soru ile;
a.Hangisinin psikolojisi gayet yerinde? B. Kimin borcu yok? C. Her ikisi?
4.Sosyal çevrenizde 3 sene önce tanışmış olup da hala ilk günkü gibi beraber vakit geçirebildiğiniz koşulsuz, arkadaş, eş, dostunuz var mı? Nezaketi geçelim, sıkıldınız mı, size yanlış yaptı(lar) değil mi, hala görüştüğünüz kaç kişi var, samimi olun lütfen?
5.Siz okuyor ve siz cevap veriyorsunuz. Kimse sizi duymayacak. Eşiniz haricinde, en az bir kişi olması için eşinizi yazdım.? Doğal olun, 2, 3 ya da 4 kaç tane dostunuz var mı?
6.2017 yılında yazdığım ve web sitemde yayınladığım Crossover konulu yazımı tekrar okuyunuz ve 2017 ile bugünü değerlendiriniz.
7.Yaz sıcakları garip değil mi? Yoksa bizi çok sert bir kış mı bekliyor?
8.Bugünden itibaren Nisan 2023’e doğru saymaya başlayın lütfen. (THE END) metnimizin sonunda burayı tekrar okuyacağız.
Buraya kadar sabredip, okuduysanız ne güzel. Şimdi siz soruyorsunuz iyi güzel ama bana ne, bize ne, nasıl hemen para kazanırım formülü lazımken Allah aşkına sen ne anlatıyorsun diye sordunuz ben duydum.
Bruce LEE var ya bizim meşhur karateci tek kişilik dev kadro. Onun bir sözü varmış tabii biz zaten biliyoruz ama şöyle demiş. “Kendi kendine yardımdan başka yardım olmadığı gerçeğini kabul etmelisiniz’’ demiş. Ne güzel demiş. Bu yüzden zaten tek kişilik dev kadro olmuş ve milyonları hatta milyarlarca kişinin tanıdığı bizim Bruce LEE oldu ya…
Değerli dostlar, ben bu yazımda Size ne YAPMAMANIZ gerektiğini söyleyebilirim ne yapmanız gerektiğini söyleyemem. Ne demek? Şöyle örnekleyeyim; Doktora gittiniz size yazdı reçeteyi. Hayatın doğal akışı gibi doktor doktorluğunu yaptı. Ağrınızı dindirmek için bazı ilaçları reçete edecek ancak sonuçta şikayetiniz bittiğinde sıhhatli bir insan haline dönüştüğünüzde reçetede yazan ilaçlara bye bye… Değil mi, peki sonra?
Şayet bir ürün yada hizmet sağlayıcısı iseniz piyasada rekabet ettiğiniz rakipleriniz var demektir. Özellikle günümüzde gittikçe zorlaşan süreç yönetiminden ziyade sadece ‘’sonuç odaklı’’ performans ölçmek size yanlış/doğru veya tam isabet/riskli mi geliyor?
Pekâlâ yine hayatın doğal akışı gereği bir şeyler oldu ve siz birden bire en kısa zamanda çok kolay para kazanmaya başladınız. Ne olur, mutlu olursunuz, beyniniz serotonin’i Kızılay dağıtıyormuş gibi bedava salgılar.
Tam ‘‘Ben artık oldum’’ dersiniz. Asıl işte o zaman başlar.
Size ne yakışır biliyor musunuz? Kral olunca, paranın İmparatoru olmalısınız. Zirvedesinizdir, o kadar rahat kazanıyorsunuzdur ki koca Persler, Roma orduları gelse vız gelir vız gider.
Bir süre sonra yine hayatın doğal akışı gereği para kaybetme dönemine girersiniz, canınız yanar, gururunuz incinir. Aynen kumarda olduğu gibi Kaybımı çıkarmam lazım dersiniz, gereksiz riskler alırsınız daha da çok kaybedersiniz. Sizin zaten bildiğiniz ve bilmediğiniz bir takım hayali düşmanlar sizin başarınızı istemiyordur, klasik dolayısı ile siz de elbette kendinizde bir problem yok diye düşünmeye başlarsınız. Düşmanlarınız neredeler? Her yerdedir, sizi kıskanıyorlardır.
Hatırlayalım siz az önce üç, beş satır önce geçmişinizden sonra KRAL oldunuz ya, bunun karşılığında hadlerini bildirmek istersiniz.
Bir de bakmışsınız Pers’leri, Roma’yı fethetmeye, yakıp yıkmak için yola çıkmışsınız. Tabiidir ki sonuç,
THE END
Hadi bakalım 8. Maddeyi tekrar okuyup, hayal ürünüdür diye açıkça belirttiğim paragrafı tekrar tekrar okuyup, biraz düşünelim mi?
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sevgiler,